Birinci Sualiniz: Mü’minin mü’mine en iyi duâsı nasıl olmalıdır?
Elcevap: Esbâb-ı kabul dairesinde olmalı.
Çünkü, bâzı şerait dahilide duâ makbul olur.
Şerait-i kabûlün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir.
Ezcümle; duâ edileceği vakit,
istiğfar ile mânevi temizlenmeli,
sonra makbul bir duâ olan salavat-ı şerîfeyi şefaatçı gibi zikretmeli ve
âhirde yine salavat getirmeli.
Çünkü, iki makbûl duânın ortasında bir duâ makbûl olur. Hem
بِظَهْرِ الْغَيْبِ (1
yani “gıyaben ona dua etmek”; hem hadîste ve Kur’anda gelen me’sur dualarla dua etmek. Meselâ:
اَللّٰهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ الْعَفْوَ وَ الْعَافِيَةَ ل۪ى وَ لَهُ فِى الدّ۪ينِ وَ الدُّنْيَا وَ اْلاٰخِرَةِ (2
رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى اْلاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَ قِنَا عَذَابَ النَّارِ (3
gibi câmi’ duâlarla duâ etmek;
hem hulûs ve huşû ve huzur-u kalb ile duâ etmek;
hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra;
hem mevâki-i mübarekede,
hususan mescidlerde;
hem Cum’a’da, hususan saat-i icâbede;
hem şuhûr-u selâsede, hususan leyâli-i meşhurede;
hem Ramazan’da, hususan Leyle-i Kadir’de duâ etmek kabûle karîn olması rahmet-i İlâhiye’den kaviyyen me’mûldür.
O makbûl duânın ya aynen dünyada eseri görünür veyahut duâ olunanın âhiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbûl olur.
Demek aynı maksad yerine gelmezse, duâ kabul olmadı denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir.
(1): Müslim, Zikr: 86-88; Tirmizî, Birr, 50; Ebu Davud, Vitr, 29; İbni Mâce, Menâsik, 5.
(2): Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette af ve âfiyet istiyorum. en-Nevevî, el-Ezkâr, 74; el-Hâkim, el-Müstedrek, 1:517.
(3): “Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.” Bakara Sûresi, 2:201.